|
Herkes bülbül kesiliyor!


Semra KARDEŞOĞLU

İstanbul Cerrahi Hastanesi Eric D. Blom Ses Kazandırma Merkezi ses bozukluğu olan ya da sesini değiştirmek isteyen kişilere hizmet veriyor. Bazı ünlüler ise, ileride doğabilecek problemlere karşı burada seslerini arşivletiyor.

Eğer günün birinde sesinizi değiştirip şarkıcı olmaya karar verirseniz bunun hiç gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu düşünmeyin. Tıp artık buna da bir çözüm buldu. Ses tellerini gerdirip gevşeterek sesinizi değiştirmek ve güzelleştirmek artık elinizde.
Dört ay önce hizmete geçen İstanbul Cerrahi Hastanesi'ne bağlı olarak kurulan Eric D. Blom Ses Kazandırma Merkezi'nde ses estetiği yapılabiliyor. Merkez çeşitli nedenlerle sesini kaybetmiş hastalar yanında yaşamını sesiyle sağlayan sanatçılara da hizmet veriyor. Sesinizi doğru kullanmak, güzel sesle şarkı söyleyebilmek ve sesle ilgili hastalıkları kökünden çözmek bu merkezde mümkün. Tüm çalışmasını ses hastalıkları üzerine yoğunlaştıran merkezin doktorlarından İsmail Koçak, toplumumuzda insanların yüzde 80'inin yaşamının herhangi bir bölümünde ses bozukluğu yaşadığını, yüzde 7 - 9'unun ise kronik ve kalıcı ses hastalığından muzdarip olduğunu söylüyor. Bu oranın hayatını sesiyle kazanan insanlarda çok daha yüksek olduğuna da dikkat çekiyor.
Ses sanatçılarına öneriler

Ses sanatçılarında özellikle yanlış teknik kullanımı sonucu gırtlağın ses çıkarma davranışının değiştiğini söyleyen Koçak, "Sonuçta damarsal genişleme ve kronik larenjitler ortaya çıkıyor," diyor. Dr. Koçak tedavi yöntemlerini ise şöyle anlatıyor: "Hasta bir sesin tedavisinde ses sanatçılarına gerekirse seslerini doğru kullanabilecekleri repertuvarlar öneriyoruz. Bazen sadece duruş bozukluğundan dahi ses bozulabiliyor. Doğru duruşu gösteriyoruz. Hastaya egzersiz öneriyoruz. İlaçla tedavi yapıyoruz, kimi kez de ameliyat gerektirecek durumlar olabiliyor. Bu tür hastalara da ses tellerini gerdirme ve gevşetme operasyonu uyguluyoruz."
Ses tellerine yapılan estetik ameliyatla hemen herkesin bugün bir ses sanatçısı olması mümkün. Ses tellerine estetik yaptıranlar arasında sanatçılar, politikacılar, avukatlar, işadamları ve politikacılar en önemli bölümü teşkil ediyor. Dr. Koçak özellikle yaşlılıkla birlikte ses tellerinin gevşemesi sonucu çıkan ses bozukluklarında gerdirme operasyonu uyuguladıklarını, bu şekilde hastanınn sesinin gençleşebildiğini belirtiyor.
Merkezde iri cüssesine rağmen sesi ince olan erkek hastaların ses tellerine gevşetme operasyonu uygulanarak kalın bir sese sahip olmaları sağlanabiliyor.
Özellikle turne sırasında zorlanan sanatçılara da telefonda teşhis koyup yardımcı olduklarını söyleyen Dr. Koçak, "Ses sanatçılarının karşılaştıkları en büyük problem zamanla sahnede kalma sürelerinin kısalması. Turneye çıkan, önemli bir konseri olan sanatçıya kimi zaman telefonda da teşhis koyup yardımcı oluyoruz," diyor.
Merkezin en önemli çalışmalarından biri, ileride karşılaşılacak herhangi bir problemde yardımcı olmak üzere bir ses arşivinin kurulması. Bu arşivde bugün 500'den fazla ünlünün sesi bulunuyor. Aralarında Ajda Pekkan, Cihan Ünal ve Pınar Eliçe'nin sesleri de var.

Sesimizi nasıl koruyabiliriz?
* Ses telleri üzerindeki, hava geçişi sırasında koyulaşan salgıları yumuşatarak ses tellerinin kayganlığını artırmak için bol sıvı almalı (günde en az 2.5 litre).
* Yenen yemeğin kalitesine dikkat etmeli. Özellikle kahve, çay, asitli, baharatlı ve katkı maddeleri içeren gıdalar ses kalitesini bozuyor.
* Sigarayı bırakmalı ve sigara içilen ortamlarda bulunulmamalı.
* Konuşma miktarı ve şiddeti ayarlanmalı, aşırı ses tüketiminden kaçınılmalı.
* Ses hastalığına neden olacak ilaçlar kullanılmamalı.
* Uzun süren telefon görüşmelerinden kaçınmalı.
* Spor yaparken konuşmamalı.
|
SES KISIKLIĞINA DİKKAT!!!

Ses kısıklığı, ses kalitesinde, perdesinde, tınısında, tonunda ve rezonansında oluşan bozukluklar olarak adlandırılıyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında, larenjitte ya da sesin zorlanması sonrasında görülen ses kısıklığında çok fazla telaşlanmaya gerek yok. İlaçla tedavi ve ses istirahati sayesinde kısa sürede iyileşme sağlanıyor. Ama tedaviye rağmen iyileşme görülmeyen inatçı ses kısıklığı başka hastalıkların habercisi olabiliyor. Biz de ses kısıklığı hakkında merak ettiklerimizi Çevre Hastanesi doktorlarından Op. Dr. Esra Eryaman ile konuştuk.





Kulak-burun-boğaz uzmanı Esra Eryaman, Öncelikle sesin tanımını ve ses üretimini anlatıyor: “Ses için akciğerden ve nefes borusundan gelen havadır diyebiliriz. Ses üretimi ise karın, göğüs ve sırt adalelerinden oluşan güç kaynağı, ses teli bölgesindeki titreşim mekanizması ve daha sonra ses teli bölgesinin yukarısından buruna kadar giren dokuların rezonansından oluşur” diyor. Eryaman, alt solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişen akciğer hastalığı, nefes borusu hastalıkları ve kuru öksürüğün ses üretim güç kaynağını ve ses kalitesini bozarak ses kısıklığına neden olduğunu anlatıyor. Ses telinde oluşan ses teli iltihabı, polip, nodül, reflü ve kanser de ses kısıklığı sebeplerinden bazıları. Genelde ses kısıklığının enfeksiyon ortamında olduğunu anlatan Eryaman, “Hasta önce nezle sonra farenjit olur daha sonra bu aşağı doğru iner ve ses tellerinin iltihabı dediğimiz larenjit olur. Daha sonra trakeyt dediğimiz kuru öksürük başlar” diyor. Larenjitte bol sıvı, enfeksiyonu kesici ilaçlar ve antibiyotik veriliyor ve tedavi kısa sürede tamamlanıyor.

Gribal enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, bakteri ve virüse bağlı durumlarda da ses kısıklığı olabileceğini belirten uzmanımız bu durumda bol sıvı tüketmenin ve antibiyotik tedavisinin iyileşmeyi sağladığını söylüyor. “Her zaman su ve bitki çayları ses tellerine iyi gelir” diyen Eryaman, ses tellerinin suyu ve sıvıyı sevdiğini dolayısıyla hastalara oda ısısında sekiz bardak su içmelerini önerdiklerini belirtiyor. Çoğumuzun fazla miktarda tükettiği çay ve kahve ise tam tersine ses tellerini ve mukozasını kurutarak ses kısıklığına neden oluyor. Ses kısıklığı sebeplerinden biri de reflü. “Bizi ilgilendiren; ses telleri ve gırtlak bölgesiyle, üst yemek borusu arasındaki reflüdür. Mide asidi yemek borusuna çıkıyor, yemek borusu asidi de gırtlağa çıkıyor. Bu durum gaz ve sancı gibi tipik bir şikayet yapmaz, daha sinsidir. Daha çok yukarıda olup; bir şey boğazımı sıkıyor, devamlı gıcık şeklinde öksürüyorum sık sık nedenini bilmediğim ses kısıklığım var boğazımda taş oturmuşçasına sıkıntı hissediyorum gibi şikayetler olur. Gırtlak muayenesinde reflünün ilerlemiş halinde ses tellerinin arka bölgesinde ödem, şişkinlik ve kalınlık görülür. Aynı zamanda polipler oluşur. Bu, reflünün yani yemek borusu asidinin gırtlakta yaptığı deformasyonlardır. Buna göre bir reflü tedavisini hem gastroentrologlar hem de biz veriyoruz.”



Çikolata, süt ve dondurma ses tellerini deforme ediyor…

Sigara, doğum kontrol hapları, alkol, kokain alımı, troid bezinin az çalışması, adet düzensizlikleri ve hormonal değişiklikler de ses kısıklığı sebepleri arasında bulunuyor. Çikolata, süt ve dondurma gibi yiyeceklerin de üst solunum yolları salgısını kalınlaştırdıkları için ses tellerinde bozulma yarattığına dikkat çeken uzmanımız daha çok limon suyu, doğal çay karışımları ve su gibi mukozanın salgısını inceltebilecek ve ödemi çözecek sıvıların tercih edilmesi gerektiğini sözlerine ekliyor. En önemli konulardan birinin fonksiyonel ses kısıklıkları olduğunu vurgulayan Esra Eryaman, bunun gergin insanlarda, sesini çok kullanan öğretmenlerde, kötü teknikle şarkı söyleyenlerde ve bağıran sokak satıcılarında görüldüğünü söylüyor. Bu kişiler, sesini yüksek çıkarmak için akciğer kapasitesini genişletip mide kafesindeki kasları göğüs kafesine itmek yerine, gırtlak bölgesine gerginlik veriyor ve ses telleri birbirine çok şiddetli çarptığı içinse bir şekilde travma yaratıyor. Böylece bu bölgede nodül denilen polip nasırlar oluşuyor. Bu rahatsızlıklarda önerilen ise ‘ses terapisi’. Özel üniversitelerde yetişmiş uzmanlar tarafından doğru teknikle, ses bölgesindeki adalelerde gerginlik yaratmadan konuşma egzersizleri veriliyor. Nodülün nasırlaşması durumunda ise ameliyat yapılıyor. Tekrar oluşumunu engellemek için mutlaka ses terapistine gitmek gerekiyor. Çünkü bunlar sadece kötü konuşma alışkanlıklarımız sonucunda meydana geldiği için tekrarlama olasılığı yüksek.



Ses kısıklığı kanser alarmı veriyor!

Sıradan bir ses kısıklığı deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü ses kısıklığı aynı zamanda da kanser habercisi olabiliyor. Ses kısıklığında sürekli ilaç kullanılmasına rağmen düzelme olmuyor aksine artıyorsa muhakkak bir uzmana görünmek de yarar var. Gırtlak kanserini erken teşhis etmenin

önemini şiddetle vurgulayan Eryaman, “Erken safhada tespit edilirse bütün gırtlağı değil sadece bir ses telini tedavi ederek hastayı iyileştirebiliyoruz. İlerlemiş vakalarda kanser bütün gırtlağın içine ve yutak bölgesine yayılıyor böylece daha büyük bir ameliyat yapmak zorunda kalıyoruz. En kötüsü bütün gırtlağı almak zorunda kalıyoruz” diyor. Lokalize tümörlerde ses kısıklığına,

yutma güçlüğü, ağızda patates varmış sesin boğuk çıkması ve nefes almada bir bozukluk, kulağa yansıyan ağrı ve kronik öksürük eşlik ediyor. Sigaranın alkolle beraber alınması alkolün mukozada yaptığı etkisini daha çok arttırmasına neden olup ikisinin bir arada kullanımı gırtlak kanserini oluşturmada büyük rol oynuyor.



Ses kısıklığına yakalanmamak için ne yapmalı?

Öncelikle sigaradan uzak durmak, bağırıp çağırmamak, enfeksiyon süresini uzatmamak, sesimizi kontrollü kullanmak, terbiyeli bir sese sahip olmak, vücut gerginliğimizi azaltmak aynı zamanda ses tellerimizdeki gerginliği azaltmak gerekiyor. Kahve ve çay yerine bol miktarda su içmeyi tercih etmeliyiz.



Nasıl muayene ediliyor?

Önceleri endeskoplar yerine sadece bir alın aynası, indirekt bir ışık ve dil arkasına bakılan küçük bir ayna yardımıyla ters bir imaj görülüyordu. Şimdi ise Endeskopik sistemle muayene yapılıyor. Yetmiş derecelik endeskop ve kamera sistemi sayesinde ekran ve kompütürde büyütülmüş bir şekilde ses telini görmek mümkün. Ayrıca stroskopi denilen bir aletle ses tellerinin birbirine çarpma ve dalgalanma hareketleri yavaşlatılıyor böylece ses tellerinin vibrasyonu detaylı bir şekilde inceleniyor. Bu endeskoplar sayesinde her şey apaçık görülüyor. Korkulacak bir şey yok. Sadece dili biraz çekip alet arkaya konuyor. Rutin kulak burun boğaz muayenesinde yapılan işlemlerden biri. 01:03:00 ORHAN KUBİLAY DOĞUŞ adlı yazara göre Sil

1 – 4 / 4
|
Ses kısıklığı nelerin habercisi?

Eğer sesiniz sık sık kısılıyor ve belli bir hastalığınız yoksa ciddi bir durumla karşı karşıya olabilirsiniz..
Ses kısıklığı, genellikle sesin azalması veya hiç çıkmaması olarak algılanır. Ancak her türlü normalden farklı ses oluşumuna ses kısıklığı denir ve bu durum bazı ciddi hastalıkların habercisi de olabilir. Etiler Memorial Polikliniği Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Haldun Şan, “Ses Kısıklığının hastalıklarla ilişkisi” hakkında bilgi verdi.


Sesteki çatallaşmalar, titreşimler, boğuk ses ve diğer tüm ses değişikliğine ses kısıklığı denir. Gırtlaktan daha aşağı seviyelerdeki rahatsızlıklar sesin cılız ve zayıf çıkmasına neden olurken, gırtlağın kendisi ile ilgili hastalıklarda sert, tırmalayıcı ve kısık ses oluşumuna neden olur. Ağız boşluğu ve dil hastalıklarında ise ses boğuk, burundan ve “ağızda sıcak patates varmışçasına” çıkmasına sebep olur.

Ses Kısıklığı Neden Oluşur?

Ses kısıklığı oluşturan pek çok sebep vardır. Bunlar arasında çok basit ve kendiliğinden iyileşebilecek sebepler olduğu gibi ciddi ve tedavisinin büyük ameliyatlar gerektirdiği hastalıklar da olabilir.

Ses kısıklığına sebep olabilecek hastalıklar arasında şunlar sayılabilir:

- Larenjit (Gırtlak iltihabı)

- Ses tellerinde nodül, kist veya polip gibi iyi huylu kitleler

- Akciğer hastalıkları

- Ses teli hareketini sağlayan sinirlerin felci

- Alerji veya iltihaplara bağlı geniz akıntısı

- Mideden yukarı doğru asit kaçağının olması (reflü) ve şiddetli kusmalar

- Gırtlak ve çevresindeki dokuların tümörleri

- Ses telleri çevresine gelen darbeler

- Psikolojik sebepler

- Şeker hastalığı veya sinir sistemi hastalıkları gibi vücudun diğer bölgeleriyle birlikte ses telini de tutan hastalıklar

- Sigara, duman ve kimyasal gazlar gibi tahriş edici maddelere maruz kalmak

- Yanlış ses kullanımları(bağırma, çığlık, şiddetli ağlama ve öfke durumları)

- Birtakım cerrahi travmalar (gırtlağa ya da üst solunum yoluna yönelik) ya da genel anestezi için solunum yoluna tüp (entübasyon tüpü) yerleştirilmesine bağlı olarak.

Ne Zaman Doktora Gitmelisiniz?

Doğrusu ses kısıklığı olur olmaz doktora gitmektir. Ancak ülkemizde bu pek mümkün olmamaktadır. Bu nedenle genelde 1-2 haftadan daha fazla süren ses kısıklıklarında mutlaka doktora gidilmesini öneriyoruz. Ses kısıklığı ile beraber nefes alma zorluğu, ağızdan kan gelmesi, yutma zorluğu veya boyunda kitle (şişlik) gibi şikayetler de varsa bir Kulak Burun Boğaz (KBB) uzmanına başvurmak için daha acele etmek gerekir. Özetle KBB uzmanına ne zaman muayene olmak gerekir sorusunun cevabı olarak:

1-) Ses kısıklığı 2-3 haftadan uzun sürerse,

2-) Ses kısıklığı ile birlikte aşağıdaki belirtiler varsa:

· Soğuk algınlığı gibi belirli bir neden yokken ağrı bulunması,

· Öksürükle kan gelmesi,

· Yutma güçlüğü,

· Boyunda şişlik,

3-) Birkaç günden uzun süren tam ses kaybı veya seste şiddetli değişiklik olursa Kulak Burun Boğaz uzmanı ile görüşülmelidir.

Ses kısıklığı olduğu zaman ne hemen ciddi bir hastalık endişesine kapılmalıyız ne de çok küçümseyip muayeneyi ihmal etmeliyiz. Özellikle sigara içen, 50 yaşını aşmış ve 2 haftadan uzun süreli ses kısıklığı olan erkek hastaların mutlaka hekime başvurmaları ve dikkatli bir gırtlak muayenesinden geçmeleri şarttır. Çünkü gırtlak kanserinin ilk ve en önemli işareti ses kısıklığı olup erken evrede saptandığında yüzde 100’e yakın oranda tedavi edilebilmektedir.

Ses kısıklığının tedavisi, ses kısıklığı yapan hastalığa göre değişir. Çünkü ses kısıklığı kendisi bir hastalık değil başka hastalıkların belirtisidir.

Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Ses kısıklığının olmaması veya olursa da kolay iyileşmesi için hastanın dikkat etmesi gereken hususlar:

- Sigara ve alkol kullanılmaması (sigaranın rolü çok daha fazladır)

- Sesin doğru tonda, kalınlaştırma ve inceltmeleri fazla yapmadan kullanılması

- Çok uzun süre konuşmaktan kaçınılması

- Diyaframı kullanarak, gırtlak kaslarını çok yormadan konuşulması

- Bol su içilmesi

- Boğaz temizleme hareketini yapmaktan kaçınılması

- Mideden asit kaçağı olan (Reflü) hastalar için akşam saatlerinde çay, kahve, kola, alkol alınmaması, mideyi dolduracak kadar yemek yenmemesi, yemek yiyip hemen yatılmaması, yüksek yastıkta yatılması

- Bulunduğunuz ortamın nemi ve ısısının uygun olması
|
SESİMİZİ nasıl kontol altına alabilir ve geliştirebiliriz?



1.1.1.8.2.2.11. ETKİLİ BİR SES GELİŞTİRME
Ses çoğumuzun sandığından çok daha önemlidir. Nixon, bir konuşma metnini okumakla teypten dinleme arasındaki bayat farkı anlamıştı. Biz gazel bir sesin farkına varmayız, çünkü böyle bir ses amaçlanan işi dikkati çekmeden yaptırır. Ancak ses etkisiz olduğu zaman onu hemen fark ederiz. Bazı insanlar sesleriyle para kazanır. Mel Blanc, Wamer Brothers'm çizgi filmlerini seslendiren aktör. Bazı aktörlerin reklamlarda kullanılan çok etkili sesleri vardır. Paul Burke, William Conrad, James Garner ve David Janssen sık sık; TV reklamlarında duyulur veya bizzat görünür. Bu kadar dinlenmelerinin nedeni, duygularını en önemli göstergesi olan sesi çok iyi kullanmalarıdır.
Duygulardan başka, ses yalan söylediğimizi de gösterir. Mucit Allen Bell, insanların seslerini analiz ederek gerçek mi, yoksa yalan mı söylediğini saptayan bir aygıt yapmıştır. Poligrafın aksine, aygıtın insan vücuduna takılmasına gerek yoktur. TV yayınlarını, teypleri, telefon konuşmalarını da analiz edebilmektedir. Psikolojik gerilim ölçer (psychological stress evaluator PSE) diye adlandırılan bu alet, seste, insan kulağı tara. fından algılanmayan titremeleri ölçmektedir. Ses saniyede 8 ile 14 devir arasında bir hızla titreşir. Bir insan gerçeği söylediği zaman, sesi kontrol eden kaslar rahat. tır ve belirli bir düzen gösterir. Yalan söylediği zaman yaşadığı zorlanma, doğal olmayan bir gerilim yaratır ve düzen değişir. Bu işlem üzerinde kontrolümüz yoktur. Bell, PSE’ yi önce TV'deki Doğrucu Hangisi programında (üç yarışmacı aynı kişi olduklarını iddia ederler. Amaç hangisinin yalan söylemediğini anlamaktır) denedi. Bu deneyler sonucunda PSE’nin yüzde 95 oranında doğruyu bulduğunu öne sürdü. Bir başka denemede üç PSE operatörü, John Dean v.e John Mitchell'in TV'deki Watergate haberlerindeki beyanatımı tahlil etti. Mitchell, bir kaç noktada gerilim gösterdi. Örneğin, Richard Nixon'un dinleme veya örtbas etme olaylarına karıştığımı sanmadığımı söyledi. Dean ise hiç bir. gerilim göstermedi. Hepinizin bildiği gibi tarih Dean'in doğru, Mitchell 'in yanlış olduğunu gösterdi. Dale Carnegie, Söz Söyleme ve Kendine Güvenme kitabında şöyle der: ''Biz bu dünyada dört şeyle değerlendirilir ve sınıflandırılırız: Ne yaptığımız, nasıl göründüğümüz, neyi nasıl söylediğimiz.'' ''Nasıl söyleyeceğinizi' çalışarak geliştirebilirsiniz. Gırtlak kasları çalışarak güçlendirilebilir ve ayarlanabilir.
1.1.1.8.2.11.1. Ses Kontrolü
Sesimizi kontrol etmeyi çok küçük yaşta öğreniriz. Yeni doğmuş bebekler binlerce değişik ses çıkartabilir. Fakat altı aylıktan itibaren bu sesler genellikle ana dillerinin sesleriyle sınırlanır. İngilizce'de tahminen her biri üç saniye süren 50 ses vardır. Bu sesler soluk, fonasyon, rezonans ve telaffuzun birleşmesiyle oluşur.
Normal soluk, üç ila beş saniyede bir nefes alıp verilmesidir. Konuşmaya niyetlendiğimiz zaman daha çabuk soluk alır, sonra kontrollü bir şekilde soluk veririz. Nefesli sazlardan birini çalanlar , iyi bir nefes kontrolünde diyaframın önemini bilir. Diyafram, göğüs boşluğu ile mide arasında bulunan bir kastır. Genişlediğinde göğüs boşluğunda havaya daha fazla yer açılır. Daraldığında havayı dışarı çıkmaya zorlar. Ses çıkarma (fonasyon) için hava, nefes borusu ve gırtlaktan geçirilir. Adem elmasının olduğu yerde bulunan bir çift ses teli. sesi oluşturur. Bu ses telleri dışarı atılan hava ile titreşir. İnanılmaz karışıklıktaki bir takım kaslar , ses tellerinin uzunluğunu, kütlesini, esnekliğini ve sertliğini değiştirerek sesteki tını ve yükseklik farklılıklarını yaratır. Titreşen hava, rezonans yaratmak için burun kanalından, boğaza ve ağız boşluğuna geçer. Bu bir stereo sistemdeki hoparlör kutusunun görevini yapar. Burun kanalları ve ağız boşlukları değişik büyüklükte ve biçimdedir. Bu boşlukların ve geçitlerin büyüklük ve biçimleri sesi değiştirmek için ayarlanabilir. Konuşma sürecindeki son adım telaffuzdur. Siz her ses için dilimizi, dişlerimizi, dudaklarımızı uygun şekilde biçimlendirerek telaffuz ederiz. Eğer sözcükleri yanlış telaffuz ediyorsak bu durum sadece siiiü1zemenin yanlış kullanılmasından ileri gelir. Şarkı söylemenin yararlarından biri insanlara sesleri daha özenle telaffuz etmeyi öğretmesidir. Böylece dinleyici şarkıların sözlerini anlayabilir. Bu disiplin günlük konuşmalarda da sürdürülebilir. Dale Carnegie, Amerika'da fena halde parasız kalan bir ir.u;.i.:in hikayesini anlatır. Adam tek giyeceği olan eski elbisesini ve yırtık ayakkabıları giyerek bir iş görüşmesine gider. Görüşmeci, adamın dili kullanmadaki ustalığına hayran kalır. Sefil görünüşüne rağmen konuşması onu özel bir kişi haline getirmiştir. Görüşmeci her ne kadar onu işe almazsa da, onun için bir arkadaşından randevu alır. Sesinizi uygun bir şekilde kontrol ederek insanları böylesine etkileyebilirsiniz. Önceleri eşim, her ağzımı açışımda ismimi söylemekten başka bir şey yapmıyor gibi göründü. işyerimde bu ''hizmet''ten yoksun kaldığım halde, üç hafta içinde ''şeylerden kurtulmayı başardım. Daha sonra ortağımdan aynı çareyi ona uygulamama izin vermesini istedim. Onun alışkanlığı benden daha köklü olmasına rağmen o da kendisini bir kaç haftada '.tedavi etti. iş arkadaşlarınızı ve müşterilerinizi. geri iletim sisteminize katmaktan korkmayın. Şirketlerden çoğu kişinin şeycilerin üzerine gittiğini gördüm. Kullanılan her ''şey'' sözcüğü için bir kutuya para atma cezasına başvuruluşuna dahi rastladım. Bazı grupların bu paralarla ''şey'' partisi düzenledikleri de oldu.Konuşmanızdaki anlamsız sözcükleri azalttıktan sonra da, zaman zaman bunlara tekrar başvurup vurmadığımıza dikkat edin. Eski bir sigara tiryakisinin kahveyle beraber sigara araması gibi, siz de cümle içindeki boşlukları herhangi bir sesle doldurmak isteyeceksiniz. Geri iletim ortağımızın herhangi bir düzensizlikte sizi uyarmasını söyleyin.

1.1.1.8.2.11.2. Sesin Nitelikleri
Sesin ilk niteliği tonudur. Her ses belli bir tonda çıkar. Ses tonlarımız değişik tip cümlelere göre değişir. Düz cümlelerin başı düşük, soru cümlelerinin sonu düşük ses tonuyla biter. Sesimizin tonları dar veya geniş iniş-çıkışlı olabilir. Örneğin, Clint Eastwood'un sesi monoton bir çizgi izlerken radyodaki Great Gildersleeve oldukça değişik tonları komiklik için kullanılır. Gergin ses boğaz daraltılarak çıkartılır ve dinlenmesi zor bir sestir. Bir keresinde daha yüksek sesle konuşabilmek için özellikle gergin ses tonu kullanan bir papaz dinledim. Vaazın onuncu dakikasında boğazına bir gıcık yerleşiverdi. Gıcıklı sesiyle sürdürmeye ça!ıştığı vaaz nedeniyle kendisini dinleyen tüm cemaate yavaş yavaş bir öksürük manisi yayılmaya baş!adı. Vaazm sonuna doğru dinleyiciler adeta. bilinçsiz öksürme ve gırtlak temizleme korosu oluşturmuştu. Papazsa, tam aksine, onlar öksürdükçe daha yüksek sesle konuşmaya çalışıyordu. Ses yüksekliği, sesin ikinci niteliğidir. Sözcüklere anlam kazandırmak için ses yüksekliğini değiştirerek anlamı kontrol etmek açısından çok yararlıdır. Yüksek ses çıkarmanın doğru yolu, o papaz gibi zorlanmak değil, daha etkin olmaya çalışmaktır. Bu da diyaframı doğru kullanmakla olur. Yüksek ses çıkarmak için ses tellerinizden fazla miktarda hava geçirmek zorunda değilsiniz. Bu, özel sırlarını balona doldurmaya çalışan biri gibi, sizi nefes nefese bırakır. Havayı ciğerle. rinizden dışarı diyaframınızla itmelisiniz. Okulda trompetle bir parça çalarken müzik öğretmenim beni aniden dürterdi. Diyaframımı doğru kullanıyorsam hafifçe yutkunurdum; eğer yanlış nefes alıyorsam garip bir ses çıkardı. İyi bir nefes kontrolu yapıp yapmadığınızı anlamak için şu deneyi uygulayabilirsiniz: Yüksek sesle konuşur. ken ağzınızı elinizle hafifçe kapatın. Eğer sesiniz tamamen kesiliyorsa soluğunuzun yetmediği anlaşılır. Sesiniz kısmen kesiliyorsa, diyaframınızı kullanış şekliniz doğrudur, bir başka deneyse, ağzınızdan birkaç santim uzaktaki bir kibriti söndürmeden yüksek sesle konuşmaktır. Sesin yüksekliği gırtlakla sağlanubilir. Bu yöntemi geliştirirseniz, daha yüksek tonda, uzun süreli bir konuşma yapmak için hazırlıklı sayılırsınız. Üçüncü ses niteliği rezonanstır, bu olmadan ses genizden gelir. Rezonans kanallarınız üşütme veya iltihaplanmayla tıkanabilir.En son ses niteliği ise tempodur. Hızlı veya yavaş, akıcı veya aksak konuşabilirsiniz. İş hayatımızda hepimizin makinalı tüfek gibi konuştuğu zamanlar mutlaka olmuştur. En beğendiğim ömeklerden biri, 1961'de çevrilen Bir, İki, Üç filminde oynayan James Cagnuy'dir. Duraklamalı konuşma, konuşmaya tiyatrovari bir hava katar veya California bilmecesindeki 'duraklama'' gibi belli sözcükleri vurgular. İster düşünmek için ister etki yaratmak için yapılsın, durak!amalar abartılırsa konuşmanıza o!an ilgiyi dağıtabilir. Şirket içi eğitim seminerlerinde bir yöneticinin yapacağı önemli bir konuş. mayı (örneğin basın bülteni gibi) yeniden daktiloya çeker ve en etkili ses kalıplarına böleriz. Eski başkanlardan Carter , dinleyicilerinin dikkatini dağıtacak şekilde cümlelerini olur olmaz yerlerde sık sık bölerdi. Tipik birkaç cümlesi şöyleydi: ''Amerikan halkının benim... yaptığım gibi bazı.,. lükslerden... vazgeçmesi gereklidir. Örneğin, ben... Biny'i istediğim... kadar göremiyorum.'' Başkan Carter'ın bir de, sesini cümle sonlarında azaltma atışkanlığı vardı. 'Bu onun inandırıcılık ve doğruculuk izlenimini bozuyordu. Ses seminerlerinde her öğrencinin anlattığı kısa kişisel öykü teybe kaydedilir. Daha sonra bunlar tek tek grupla beraber tahlil edi1ir. Bazı ses nitelikleri birden fazla yoruma açıktır. Örneğin, erkeğin yumuşak sesi başka etkenlere de bağlı olarak zayıf ve efemine veya çok güçlü olarak değerlendirilebilir. Marlon Brando, Baba filminde sakin ve kısık bir ses kullanmıştı. Sadece güçlü ve saygın insanlar yu. muşak ve yavaş tempolu bir ses kullanmayı göze alabilir. Bunlar , ağızlarından çıkacak her sözcük için karşılarındakileri bekletebilir.

1.1.1.8.2.11.3. Sesinizi Nasıl Geliştirirsiniz?
Bir konuşmacı olarak ses niteliklerinizin yarattığınız etkiye nasıl katkıda bulunduğunu anlarsanız kendinizi bu konuda geliştirmeye baş!ayabilirsiniz. ilk adım, sesinizi banda almaktır. Ucuz bir teyp bu iş için yeterlidir. Pek çok şirket bunları eğitim amacı ile kullanır. Teybinizi açın ve onun varlığını hiç dikkate almadan olağan konuşmanızla sesinizi kaydedin. Çoğumuz, sesimizi kaydetmekte olan bir teybin karşısında donup kalırız. Uzun süren kasetlerden alın ve telefonda konuşurken veya yemek yerken, yani teybin çalıştığını unutabileceğiniz zamanlarda kayıt yapın. Bir tanıtmada veya bir toplantıda konuşma yaparken arkadaşlarınızdan birine sesinizi kaydettirin. Önemli olan sesinizin doğal olarak kayda alınmasıdır. Çoğumuzun sorunu ifade açıklandığından yoksun olmaktır. Sabit bir ses tonu ile aynı tempoda konuşuruz. Her gün radyo ve TV'de dinlediğimiz profesyonel seslerden öğrenilecek çok şey vardır. Komedyen George Carlin, bütün spikerlerin sanki aynı yayın okulundan çıkmış gibi olduklarını söyleyerek şaka yapar.Konuşmalarının bu kadar birbirine benzemesinin nedeni etkili konuşma teknikleri konusunda ustalaşmış olmalarıdır. Anlam taşıyan sesleri çalışmayı en sevdiğim yer otomobilimdir. Bazı reklamları o kadar çok dinlemişimdir ki ezbere bilirim ve sunucu ile aynını da söylerim. Eve gelince, haberleri ve hava raporunu çocuklarıma profesyonel sunucu gibi veririm. Sesinize, vücudunuzun herhangi bir kası gibi davranın.